Dün, İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde, 9 yaşındaki Zeynep, parkta oynarken başıboş köpek sürüsünün saldırısına uğradı. Kollarında ve bacağında yaralar oluşan küçük kız, hastanede tedavi altına alındı. Bugün ise Bursa’nın Mudanya ilçesinde, 11 yaşındaki Elif, marketten ekmek alıp evine dönerken köpeklerin saldırısıyla korku dolu anlar yaşadı, şans eseri yaralanmadan kurtuldu. Bu vakalar, şehirlerde başıboş köpeklerin oluşturduğu tehlikeyi açıkça ortaya koyuyor. İstanbul Valisi Davut Gül’ün 21 Ağustos 2025’te yayınladığı kararnameyle, okul çevreleri ve kalabalık alanlarda başıboş köpeklerin acilen toplanması talimatı, bu soruna çözüm arayışını yansıtıyor. Kesinlikle köpek sahiplenmek yasaklanmalıdır. Bir kişinin köpek beslemesi için sürüye veya geçerli bir nedene sahip olması şarttır. Yalnızlığı gidermek ya da sevmek için köpek alınmaz. Artık bu köpek tehdidine devletin set çekmesi gerekir. Zira dinimizce köpek beslemek caiz değildir.

İslam’da köpek edinmenin hükmü, ihtiyaç ve faydaya bağlıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.), Medine’de kuduz ve tehlikeli köpeklerin risk oluşturması nedeniyle bunların ortadan kaldırılmasını emretmiştir (Buhârî, Bed’ü’l-halk, 17; Müslim, Tahâret, 93). Ancak av, çobanlık veya tarım için köpek bulundurmaya izin vermiştir (Buhârî, Sayd, 6; Müslim, Müsâkât, 50). Hanefî âlimleri, yalnızlık için köpek beslemenin uygun olmadığını, eve köpek almanın mekruh olduğunu ifade eder. Şâfiîler, gereksiz köpek sahiplenmeyi haram görür. Hadislerde, köpeğin olduğu eve rahmet meleklerinin girmeyeceği (Buhârî, Bed’ü’l-halk, 7) ve lüzumsuz köpek besleyenin sevabından kayıp yaşanacağı belirtilir (Müslim, Müsâkât, 56-58). Osmanlı’da, 19. yüzyılda İstanbul’da başıboş köpekler çoğalınca, kuduz salgınını önlemek için itlaf kampanyaları yapılmıştır. 1870’lerde, vali talimatıyla sokak köpekleri zehirlenerek veya toplanarak ortadan kaldırılmıştır. Suudi Arabistan’da, şehirlerde başıboş köpeklerin toplanması ve itlafı kamu güvenliği için sıkıca uygulanır. 2015’te Cidde’de, kuduz tehlikesi nedeniyle belediyeler düzenli itlaf operasyonları yürütmüştür. #Diyanet’in bu konuda toplumu aydınlatması şarttır. Peygamber Efendimiz köpeklerle ilgili nasıl davranmış? Medine’de şehri yönetirken köpekleri toplatmış mı, toplatmamış mı? Bu meseleleri halka açıklamak gerekir.

Köpek hakları deyip hem köpekleriyle insanlara zarar veren hem de söz ve tavırlarıyla toplumu yoran bir kesim var. Bunların amacı ülkemizde kaos yaratmak, toplumu huzursuz etmektir. Bu kişiler hemen hemen aynı gruplardır. Artık devletin bu yapılarla kararlı bir mücadele yürütmesi elzemdir. Emin olun, köpek sahiplenip köpek hakları diyen, sürekli hükümete sataşan, Müslümanlara saldıran, Diyanet’i hutbeleri yüzünden dava eden bu yapılar aynı kaynaktan besleniyor. Tek dertleri toplumsal kargaşa çıkarmak ve millete zarar vermektir.

Allah milletimize düşmanlık eden bütün insi cinni şeytanların bu ülkede belasını versin. Nefes alacakları bir şehir, dolaşacakları bir mekan bırakmasın.