Euro

43,6175

Dolar

38,4207

Altın

4.074,24

haberler
GÜNCEL

DEM Parti’den aileye açık savaş: Aile kadını ezer!

DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki’nin “Aile, kapitalizmin mikro ölçekteki ihtiyaçlarını karşılayan bir kurumdur” açıklaması, DEM partinin aile kurumuna bakışının sadece mesafeli olmadığını, açık bir düşmanlığa dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.
  • Ekleme: 17.04.2025 16:05 Güncelleme: 17.04.2025 16:05
HABER MERKEZİ
DEM Parti’den aileye açık savaş: Aile kadını ezer!

DEM'li Saki açıklamasında "Aile sanki evrensel bir şeymiş, tarihte hep böyle bir aile varmış gibi tartışmalar yapılıyor, bu hatalı. Kapitalizmin kendi ihtiyaçları için bir aile formu var. Ailenin ihtiyaçları denilen şey aslında erkeklerin ihtiyaçları. Kadınlar ev içinde, karşılıksız bir şekilde hizmetleri görecek. Eşlerin, çocukların, yaşlı bakımı olacak; üstelik bunlar karşılıksız olacak, bir de kadınlar şikayet bile etmeyecek. Aile, kapitalizmin mikro ölçekteki tüm ihtiyaçlarını hiyerarşik bir şekilde yeniden üreten bir kurum. Kadın cinayetlerine bakarsak, hepsi hane içinde. Kadınlar birinci derece kişiler tarafından şiddete maruz bırakılıyor, katlediliyor. Bunlar yaşanmasına rağmen, aile kurumunun ideolojik formasyonlarında olduğu gerçeğinin üstü kapatılmak isteniyor. O yüzden kutsal aile denilerek ailenin yüceltilmesi politikasının olduğu her yerde mutlaka kadın bedeninin, kadın emeğinin, kadın kimliğinin sömürüldüğü, ezilmesi vardır.'' diye konuştu. 

Söz konusu açıklamada Saki, kadının ev içindeki emeğini yok sayarak aileyi sömürünün merkezi gibi tanımlayarak, bu yapının tarihsel ve evrensel değerini küçümsediğini itiraf etti. 

Milletvekili Saki’nin açıklamaları, toplumda yaygın şekilde benimsenen aile yapısına yönelik eleştiri sınırlarını aşarak, bu kuruma yönelik ideolojik bir reddiyeye dönüştüğü yönünde yorumlandı. Uzmanlardan ve kamuoyundan gelen tepkilerde, bu tür söylemlerin sadece aile yapısını hedef almakla kalmadığı, aynı zamanda ev kadınlarının emeğini değersizleştirdiği ve kadını adeta “evde olmayı kabullenmiş bir mağdur” gibi konumlandırdığı belirtiliyor. Bu yaklaşımın, kadının toplum içindeki çok yönlü varlığını basite indirgeyen, dahası aileyi otomatik olarak "baskı üreten bir sistem" gibi sunan bir bakış açısına dayandığı belirtiliyor.

Kadınların iş hayatında karşılaştığı gerçek sorunlara çözüm üretmede sessiz kalması, kadının evi seçmesini bir baskı sonucu gibi sunarak bireysel tercihlere müdahale etmesi ve iş hayatındaki sömürüye karşı çalışmayan kadına da devletin ekonomik destek sağlanmasına yönelik mesafeli duruşu DEM Parti'nin aile konusundaki söylemlerinin toplumsal bir kaygıyla değil düşmanlık çerçevesinde ele aldığı şeklinde yorumlanıyor. 

Toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını ve taleplerini bir bütün olarak ele almak yerine, kadın sorunlarını sadece “aileye karşı durarak” çözmeye çalışmak; gerçek sorunlara sırt çevirmek, kadını yalnızlaştırmak ve toplumu ideolojik bir mühendisliğe teslim etmeye çalışmak olarak değerlendiriliyor. 

Bu anlayış, kadının emeğini görünür kılmak yerine onu aileden kopararak yalnızlaştırmayı, anne olmayı değersizleştirmeyi, ev kadınını “sistemin kölesi” gibi gösterme  ve en önemlisi toplumsal huzuru bozmayı hedefleyen  bir anlayış olarak görülüyor. 

Aileyi küçümseyen bu söylemler, özgürlük maskesi altında kadını yeni bir tahakküm modeline mahkûm etmeyi amaçlıyor.

Son Eklenenler

Çok Okunanlar

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.