43,6853
38,4006
4.094,52
Gaziantep’te bulunan birçok basın mensubunun katılımıyla gerçekleşen "İntihar ve Medya" başlıklı eğitim programında intiharın önlenmesi ve bu konudaki farkındalığın artırılması amacıyla medya mensuplarının rolü ve sorumlulukları üzerine önemli bilgiler paylaşıldı.
10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “İntihar ve Medya" başlıklı eğitim programı Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı Gaziantep Bölge Müdürü Mücahit Taşkın’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
“İntihar gibi toplumsal yararlara karşı mücadele etmek devletimizin, medyamızın ve her bir vatandaşımızın sorumluluğudur.”
10 Eylül dünya intiharı önleme vesilesiyle bir araya geldiklerini belirten Taşkın, “10 Eylül dünya intiharı önleme vesilesiyle bir araya geldiğimiz bu toplantı son derece mühim bir görevi ifa ediyor. İntihar gibi toplumsal yararlara karşı mücadele etmek yalnızca devletimizin değil, medyamızın ve her bir vatandaşımızın da sorumluluğudur. Medyanın rolü çok ama çok kritiktir medya intihar olayları gibi hassas konularda yapacağı haberlerle intiharı önlemede dikkatli davranarak istenmeyen sonuçları önleyerek, toplumu bilinçlendiren önemli bir role sahiptir.” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmasının ardından psikolog Nurullah Kandı, “İntihar ve Medya" başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.
“Başarılı intihar gibi yanlış kavramlar basında nasıl yer ediniyor.”
Kandı, “İntihar bir kişinin kasti amaçlı olarak kendisini öldürme eylemine verilen bir isim. İntihar girişimi ve intihar olarak ikiye ayrılıyor. Bazen medyada başarılı intihar gibi tabirleri görebiliyoruz. Aslında bugün konuşacağımız şeyler de başarılı intihar gibi yanlış kavramların basında nasıl yer edindiği ve halk sağlığında ne gibi etkilere ulaştığını anlatmak.” dedi.
“Yıllık 700 veya 800 bin kişi intihar vesilesiyle hayatını kaybediyor.”
İntiharın çok ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirten Kandı, “Şöyle tarif edebilirim yaklaşık bu etkinliğin başlayalı 15 dakika oldu ve şu anda 10 kişi intihar sebebiyle hayatını kaybetti. Temel olarak baktığımızda şu anda 120 kişi intiharı girişiminde bulundu ve bu sayılar gitgide artıyor. Yıllık olarak yaklaşık 700 veya 800 bin kişinin intihar vesilesiyle hayatını kaybettiğini biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Haber metinlerinde kullanılan tabirler insanı intihara meyilli hale getiriyor.”
Kandı, “Her 3 saniyede bir kişinin intihar girişiminde bulunduğunu düşünecek olursak bizim medya olarak payımıza düşen taraf burada nasıl dizginleyici güç olabilir kullandığımız dil nasıl olmalı ifade ediş şeklimiz nasıl olmalı kendimize intihar girişiminde kolaylaştırıcı bir etken konumunda bulunuyor muyuz sorusunu sormamız lazım. Haber metinlerinde kullanılan tabirler insanı intihara meyilli hale getiriyor. Nüfus içerisinde ölüm sebeplerinin ilk üçünde yer alan intihar meselesinde daha da dikkatli olmak gerekiyor.” dedi.
“Bulaşıcı intihar konusunda medyanın çok önemli bir rolü var.”
Kandı, “Medya paylaştı haberle yaptığı algıyla bilgi paylaşım şekliyle karşıdaki kişilerde bir izlenim oluşturuyor. Siz bir intihar girişimi hakkında haber yaparken yanlış bir dil kullandığınız zaman çevredeki kişilere toplumu ve benzeri şeyleri damgalamış oluyorsunuz. O yüzden biz bulaşıcı intihar konusunda medyanın çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyoruz. İntiharın bulaşıcılığı intiharın sunuluş tarzı gibi başlıklar ön plana çıkıyor.” şeklinde konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.